Yüzyüzeyken Konusuruz

 Yüzyüzeyken Konuşuruz'dan dinlediğim ilk şarkı olur kendisi: konuşulacak şeyler...Bu müzik grubunun hep ama hep konuşulacak şeyleri varmış gibi gelir bana, karşınızda oturmuş bişeyleri avazları çıktığı kadar anlatmaya hazırlarmış gibi daha doğrusu.Sıkılmadan dinlenesi anıları var onların. Haykırış ve hüzün bir arada dediğiniz şarkılarından sonra kopmalık şarkılar çalıverir aniden. Derin sularda boğulmaya hevesliyken sığ yerlerde uyanmak gibi her çalınan şarkının o temiz satırları. Onların imajı bu; işin espirisi yani. Hemen hemen her şarkıda kendinizi bulabilirsiniz yani.

Kendilerine müzik grubu demeyen gün geçtikçe hayran kitlesi artan, albümü her müzik markette gözüme çarpan radyoda yada bir kafede şarkılarına eşlik ettiğim bu minimalist bir canlı-müzik projesi (kendilerine öyle diyorlar) gerçekten oturup tüm gün dinlenesi. Kafa yormayan insanı rahatlatan, huzur fısıldayan bir havaları var. Onları dinlediğinizde kulağınıza Kızılay'ın uğultusu ya da İstiklal'in şıkırtısı gelebilir.Bu yansımaları bize solist Kaan Boşnak aktarıyor. Hafif yorgun mayhoş sesini hemen hemen her şarkıda anlayabilir ve eşlik edebilirsiniz.Kalemlerinden dökülen ve dillerinden sızan bu mükemmelliklere her gün hayranlığım ve ilgim artıyor diyebilirim. Yüzyüzeyken Konuşuruz'un başarıların devamını diliyorum.Saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Aferin çocuklar...Ha bu arada denize kıyısı olmayan insanları bende hiç sevemedim.....

Dinleyin yorumlaşalım ►►►